Kanama, damar bütünlüğünün bozulması ve kanın damarlardan dışarı çıkmasıdır (Kutlu, 1997).
Kanamanın ilk belirtileri cilt renginde solgunluk ve soğuk terlemeyi içerir. Daha sonra önlem alınmazsa şok ve ölüm belirtileri vardır (Somyurek, 1990; Olympia, Wan ve Avner, 2005). Normal bir yetişkin 1-1,5 lt kaybederse bireyin hayatı tehlikededir (Clıne, 2002).
kanamanın şiddeti;
Kanamanın hızı,
Kanama miktarı,
Vücutta kanın aktığı bölge,
Kanayan kanın türü,
Kanama süresi,
Kişinin fiziksel durumu ve yaşı,
Kanayan organın özelliklerine bağlıdır (Kakillioğlu ve ark.,2002; T.C.Sağlık Bakanlığı, 2006; Plate ve Somyurek, 2008).
Önlenebilir ölümlerin en sık nedeni kontrolsüz göğüs, karın ve pelvisten kaynaklanan iç kanamadır (Ertekin ve ark. 2005). İnsan vücudunun %13-15’i kandır. Normal bir yetişkin insanda yaklaşık 6 litre kan vardır. Kanama sonucu dolaşım sistemindeki kanın %10’u kaybedilirse hayati tehlike söz konusu olabilir. Kanın %10’u erişkinde 600 ml, çocukta 250 ml, bebekte 30 ml civarındadır (Tabak ve Somyürek, 2008).
Kanamalar birkaç şekilde sınıflandırılabilir: Kan aktığı yere göre kanama: “Dış Kanama” ve “İç Kanama” iki şekilde görülen kanamalardır. Dış Kanama, vücudun dışındaki kanamadır. İç Kanama, damardan çıkıp vücuda akan kanamadır (Fly,2007; Earth, 2006). Ağızda, anal bölgede veya idrarda bir kanama ciddi organ yaralanması veya hastalığın belirtisi olabilir (Özcan ve Türkeş, 2007).
Arter kanamaları: Kanın rengi parlak kırmızıdır, kalp atışlarına uygun ritmik basınçla fışkırır. Kanayan bölge kalp seviyesinin üzerine yükseltilerek, lokal basınç uygulanarak veya yakındaki atardamara basınç uygulanarak kontrol edilebilir.
Venöz (damar) kanamalar: Kanın rengi koyu kırmızıdır, kanama fışkırtma tarzında değil, sürekli akan bir şekildedir. Kanama yeri pansuman yapılarak ve kalp seviyesinin üzerinde tutularak kanama kontrol altına alınabilir.
Kılcal kanama: Kanama; yara üzerindeki çoklu kanama odaklarından sızıntı şeklindedir. Kanama, herhangi bir önleme gerek kalmadan pıhtılaşma ile kendiliğinden durabilir (Fly,2007; Earth, 2006; Güler ve Bilir, 1994; Company Head ve Ark., 2007; T.C İçişleri Bakanlığı, 1991).
Lokal basınç uygulamaları : Kanayan yara veya damar üzerinde geçici önlem olarak parmak veya bandaj ile kanamanın durdurulması uygulamasıdır.
b. Kanama alanını kalp seviyesinin üzerinde tutmak
c. Yaranın yanındaki artere parmak basmak
d. Elastik bandaj veya elastik tüp ile damara basınç uygulanması
e. Hava basınçlı eşlerin uygulanması
f. Turnike (boğucu sargı) yaygın bir uygulamadır (Tabak ve Somyurek, 2008)
Kanamayı Durdurmak İçin Basınç Uygulanan Vücut Bölgeleri
Arter kanamaları kan basıncı nedeniyle püskürtülür. Bu nedenle kısa sürede çok kan kaybedilir. Böyle bir kanamada asıl yapılması gereken kanama yerine veya kanama yerine yakın olan bir üst atardamar bölgesine basınç uygulamaktır. Vücutta bu amaç için belirlenmiş basınç noktaları bulunmaktadır. Bu noktalar şunlardır:
Boynun ön yan noktası (Karotis arterin sıkışması)
Köprücük kemiğinin altında (Subclavia arterinin sıkışması)
Kulağın üst ön noktası (temporalis-superfacialis arterinin sıkışması)
– Karnın orta ön noktası (Orta Abdominal arterin sıkışması)
Koldaki üst kısımlar (Brachialis arterinin sıkışması)
Kasık (femoralis arterinin sıkışması) (Kakillioğlu ve ark.2002, Tabak ve Somyurek,2008).
Dış Kanamalarda İlk Yardım
-Hastanın/yaralının bilinci ve solunumu değerlendirilmeli,
– Kanama durmuyorsa temiz bir bez veya gazlı bezle yaraya direkt basınç uygulanmalıdır,
-Birinci bez kaldırılmadan ikinci bir bez konularak basınç arttırılmalıdır,
-Gerekirse bandajla sarılmış kanlı bezler kaldırılmadan basınç arttırılıp idame ettirilmelidir,
– Kanama bölgesine en yakın basınç noktasına basınç uygulanmalıdır,
-Baskı uygulamak yeterli değilse turnike uygulanmalıdır,
– Kanama kol veya bacaklarda ise ve kırık şüphesi yoksa kanayan bölge kalp seviyesinin üzerinde tutulmalıdır,
-Hasta/yaralıya şok pozisyonu verilmelidir (hasta/yaralı sırt üstü yatırılır ve ayakları 30 cm yukarı kaldırılır),
– Kanama bölgesi hasta/yaralı dışarıda bırakılmak üzere kapatılmalıdır,
-Uygulamalara ilişkin bilgilerin hasta/yaralı üzerine yazılması,
-Yaşam belirtileri düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir,
-Hasta/yaralı en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna sevk edilmelidir (Fly, 2007; Polat ve Turacı, 2003)